Kabızlığın en yaygın sebebi beslenmedeki lif eksikliği olsa da, bağırsak hareketlerine etki edebilecek farklı faktörlerin de olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu faktörlerden bazıları düzen değişikliği, stres, seyahat ve günlük hayattaki rutin işlerin değişmesi gibi durumlardır. Günlük hayatımızda bağırsak hareketlerini doğal yollardan kolayca hızlandırmak mümkündür. Böylece vücut yapay laksatiflerin zararlı etkilerine maruz kalmaz.

Kabızlığa karşı keten tohumu kullanmanın bu kadar tavsiye edilmesinin sebebi, içeriğinde yüksek miktarda barındırdığı yapışkan ve az akışkan karakterli bir polimer olan musilajdır. Musilaj, keten tohumundaki çözünür liflerde bulunur ve suyla temas ettiğinde, polimer serbest kalıp bağırsakta su miktarını daha da yoğunlaştırır.

Keten tohumunun uzmanlar tarafından tavsiye edilen tüketim şekillerinden biri, akşam bir bardak suya bol miktarda keten tohumu koyup sabah bu tohumlu suyu aç karnına içmektir. Bu yöntemi uygularken suyun kıvamı ve tadından hoşlanmıyorsanız, uzmanlar tohumları meyve suyu, süt, yoğurt ve hatta salatalarla karıştırmayı önermektedir. Böylece, karıştıracağınız yiyeceğin zengin tadının etkisiyle, içilmesi ve yenmesi daha kolay olacaktır. Tüketim sonrası musilaj, bağırsaklardaki su bulunan bölgede harekete geçer ve etkisini gösterir.

Bu yapışkan ve az akışkan karakterli polimer, dışkılamayı sağlayan bir çeşit karışım oluşturur. Bu karışım, polimerin bağırsaklardan daha hızlı geçmesini sağlar. Keten tohumu yemenin, diğer laksatifleri (müshil ilaçları) kullanmaktan farklı olmasının sebebi bu dışkılama sürecidir. Laksatifler içeriği gereği vücutta bağımlılık yapmasına neden olur ve doğal bağırsak hareketlerinin gerçekleşmesi için bir şekilde laksatiflere bağımlı olunmasına yol açar.

Keten tohumundaki çözünür lifler, yapışkan ve az akışkan karakterli polimer sayesinde, toksinlerin bağırsaklarda emilmeden önce hızla vücuttan dışkılama yoluyla atılmasını sağlar.

Keten tohumunun içeriğinde, sağlığa çok faydalı olan farklı bileşenler de bulunmaktadır. Bunların en başında, omega-3 yağ asidi grubunda yer alan ve bir amino yağ asidi olan alfa-linolenik asit gelir. Bu da kötü kolesterolün düşürülmesinde etkilidir. Keten tohumu ayrıca oleik ve luteolin asit gibi iltihap sökücüler de bünyesinde barındırır.

Keten tohumu, kabızlık üzerindeki etkisi yanı sıra sayısız faydasıyla da dikkat çekmektedir. Özellikle kolon ve göğüs kanseri başta olmak üzere, herhangi bir kanser türüne yakalanma riskini azaltmaya katkıda bulunur. Ayrıca zengin yağ asidi ve omega-3 yağ asidi içeriği sayesinde, keten tohumu düzenli olarak tüketildiğinde her çeşit iltihabı tedavi etmeye de yardımcı olur. Sindirim sistemini ve hatta boşaltım ve solunum sistemini güçlendirdiği tespit edilmiştir.

Sonuç olarak, uzmanlar keten tohumunun çeşitli hastalıkların engellenmesinde ve en faydalı, koruyucu besinlerden biri olduğunu belirtmektedirler. Keten tohumunun yalnızca acil durumlarda değil, düzenli olarak tüketilmesi tavsiye edilmektedir.